25 Kasım 2016 Cuma

MUZLU KAKAOLU KEK

muzlu çikolatalı kek




Islak kekin tarifini verecektim bu geldi :) Dün akşam taze taze pişirince heme de tarifi yazmak istedim. Elim hazır klavyeye alışmış bunu ertelemek olmazdı.
Büyük oğlum Aras'ın yemek ile doğduğundan beri pek hoş değil, okuyanlar hatırlayacaktır. Aras şimdi Hazırlık sınıfına gidiyor. Tıpkı pedagog desteği aldığımız o dönemde duyduğumuz üzere, büyüdükçe aşacak evresini tecrübe ediyoruz aslında. Eskiden hiç tadına bakmadığı nice şeyi şimdi kendisi merak eder duruma geldi. Örneğin geçen hafta ilk kez patates kızarmasının tadına bakmış ve elbette her aklı başında insan gibi tadını beğenmiş :) Aras'a birileri bir şey ikram ettiğinde "yemem" dediğinde onu klasik bir yemekseçer olarak adleden toplum insanımız, onun yemekten korktuğunu ve hayatında örneğin hiç ekmek, makarna, kek gibi çocukların çok severek tükettikleri şeyleri yemediğini duyunca doğal olarak şaşırır. Evet Aras hayatında hiç çikolatalı pasta bile yemedi :) Ama çikolata seviyor, belli markalarınkini. Bu keki onun sınıfında bugün öğretmenleri için yapacakları partiye götürdün diye pişirdim. Beraber yemek yapmayı seviyoruz. Karıştırmak, malzeme eklemek, hamur mıncıklamak en sevdiği şeyler. Paylaşmak için güzel bir yöntem oluyor bizim için de..


Bu keki hazırlamamız yaklaşık 10 dk sürdü. Yaklaşık olarak pişmesi ile beraber 40 dk da hazırdı diyebilirim. Elinizin altındaki malzemeler ile yapıldığı için son derece pratik.


Malzemeler:
  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 adet büyük boy olgunlaşmış muz
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 3 yemek kaşığı tepeleme kakao
  • 2 su bardağı un (yavaş yavaş dökün, ilave alabilecek durumdaysa harcınız biraz daha eklemeniz gerekebilir, muz vve yumurtaların büyüklüğüne göre değişecektir)
Yapılışı:


  1. Yumurta ve şekeri koyu bir krema kıvamına gelene kadar iyice çırpıyoruz.
  2. Kıvama gelince süt ve yağı ekliyoruz.
  3. Muzu çatalla ezip katıyoruz.
  4. Kabartma tozu ve kakaoyu da ekleyerek bir kaç sefer çırparak malzemeleri birleştiriyoruz.
  5. Son olarak koyu boza kıvamına gelene kadar un ilave ederek yine çırpıyoruz.
  6. Kek kalıbımızı margarin ile yağlıyoruz.
  7. Fırınımızı 180 dereceye getirip ısıtıyoruz.
  8. Harcımızı yağladığımız kalıba döküp fırına veriyoruz.
  9. 20 dk fırını hiç açmıyoruz, kabarma işlemi gerçekleşip üst tarafın kabuk tutmaya başladığını farkedince fırını açıp kürdan ile içinin pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz.
  10. Pişen keki fırından alıp ılınınca kalıbı ters çevirerek servis ediyoruz.


Afiyetle & sağlıkla,

24 Kasım 2016 Perşembe

YENİDEN BİR ÇAY DAVETİ VE GÜNCELLEMELER

Çay daveti


Merhaba Ben Müge :) Tanışıyor muyuz :)


Nisan'dan beri blogumu update etmediğimi bugün bir ajanstan aradıklarında hatırladım :( Sağolsunlar bana bu hatırlatmayı yaptılar..


"Müge Hanım sanırım artık blog yazmıyorsunuz"


"Şey ...evet ..aslında... kem..küm"


Tam olarak yaptığım buydu doğru.


Bakın şimdi hiç mazeret üretmeyeceğim, boş vaatlerde de bulunmayacağım. Direk konuya giriyorum.
Çocuklarım vardı hatırlarsanız :) Onlar büyüyorlar. Aras 5,5 oldu bile. Okula gitmeye devam ediyor. Poyraz deseniz taammm 20 aylık artık. Anne-baba-mama-hacı (teyzeme taktığımız isim) gibi kelimeler sarfediyor. Tırmanıyor, koşuyor, gülüyor, ağlıyor, hala emzik emiyor, biberondan süt içiyor :) Ama pek cabbar, abisine sürekli kafa tutuyor ama onu öpmeden de edemiyor.


Ben, ben mi? İş değiştirdim. Ağustos ayında yine bir lojistik firmasına geçtim. Bildiğiniz çalışan anne durumunda devam yani..


Evde durumlar, iki çocuklu her ailede olduğu gibi, karışık, dağınık, olağan ve sıradan :)


Oğlum oyuncaklarını topla, yavrum hadi yemeğe, bebeğim in o koltuktan düşeceksin şeklinde devam eden muhabbetler.. bildiğiniz anne klasikleri işte :)


Geçenlerde uzuuunnn bir aradan sonra (takribi 6 ay) evimize misafir geldi. Düşünün gidip heyecanla halı falan aldım mutfağa, o derece motive etti beni bu misafir durumu :)


Önce annemle aşure yapmayı düşündük ama o hasta olunca ben yine klasik menülerimden biriyle mutfakta buldum kendimi. Ahhh bir iyi geldi görmeniz lazımdı beni..


Bu çay daveti yaklaşık 10 kişilikti. Katılımcıların yaş ortalaması 45 civarındaydı. Klasik bir çizgi ile seçtim menüyü. Damak zevklerine, sağlık dengelerine özenerek :)


Paşa Böreği bildiğiniz üzere özellikle annemin demirbaş listesinde en tepede. Menünün bel kemiği yani doyurucu görevi ona verildi.
İkinci tuzlu olarak da yeni bir tarif denedim, onu size yazacağım. Tuzlu minik kurabiyelerden yaptım.
Üç tane salata ile menümü destekledim.
Tavuklu Salata
Kısır ve Nohut Salatası
Tatlı olarak ise kakaolu ıslak kek (tarifini yazacağım) ve Muzlu Magnolia (tarifini yazacağım) yaptım.


Menü oldukça dengeli ve doyurucu oldu. Üstelik de yapım aşamaları kolay ve yorucu değildi. Sizler de çay daveti menülerinizde bu alternatifleri değerlendirebilirsiniz.


Islak kek bir sonraki post'da gelecek..


Afiyetle & sağlıkla,





LinkWithin

Related Posts with Thumbnails